Fiziksel gelişimin motor gelişim
ile birlikte diğer bir ayağını oluşturan bedensel gelişim diğer gelişim
alanlarının kendi üzerinde inşasını sağlayan en temel gelişim alanıdır.
Bedensel gelişim boy, ağırlık ve hacimde artışın yanı sıra vücut sistemlerinin ve
organlarının kendilerinden beklenen fonksiyonları yerine getirebilecek uygun duruma
gelmeleridir.
Çocuklarda bedensel
gelişim ile hareket eğitimi ilişkisi, bedensel gelişimin elverdiği ölçüde ve
düzeyde hareket etme ihtiyacı ve gereği ile ilgili olması gereken bir
ilişkidir. Yani hareket ile bedensel gelişimi sağlama amacından çok bedensel
gelişimin gerektirdiği ve elverdiği hareketi yapma amacı daha önemlidir.
Bedensel gelişimin
en hızlı olduğu dönem doğumdan sonraki ilk iki yıldır. Bebekler iki yaşında
doğumdaki boylarının 2/3’si kadar daha uzarlar. İlk bir yılda doğum
ağırlıklarının üç katına, 2, 5 yaşlarında ise dört katına ulaşırlar (Başaran
1988: 48). Yeni doğan bebeklerde başın vücuda oranı yetişkinlere göre daha
büyüktür. Baş yetişkinlikteki ölçüsüne ulaşmak için sadece iki kat büyürken, doğuştaki
kol ve bacakların uzunluğu yetişkin seviyesine ulaşmak için tam altı kat büyür.
Bu nedenle bebeklerde kol, bacak ve gövde başa oranla daha hızlı büyür.
Bebeklerde vücut ağırlıklarının 1/5’i kas iken, yetişkinlerde bu oran 2/5’dir.
Doğumun ilk yılında baş ve boyun kasları ayak kaslarından önce, karın ve omuz
bölgesi kasları ise el ve kol kaslarından önce gelişir. Bu durum okulöncesi
süreçte büyük kas grubu hareketlerinin küçük kas grubu hareketlerine göre neden
daha iyi olduğunu açıklamaktadır.
Bebeklerdeki sinir
sistemi de merkezden uçlara doğru ve içerden dışarıya doğru bir gelişim
gösterir. Baştaki sinirler ayaklardakine göre daha önce gelişir. Sinirsel
gelişimin bu yönü de çocukluk dönemlerindeki tepki sürat ve hareket yavaşlığını
açıklamaktadır.
Dolaşım sistemi ile
ilgili büyümeye bakıldığında, bebeklerin kan basınçlarının düşük olduğu, altı
hafta sonra artmaya başladığı, kalbin ise vücuda oranla daha büyük olduğu
görülür. Kalp atışı yetişkinlerin iki katı, doğumdan sonra solunum sayısı ise
dakikada 40 civarındadır.
Sindirim sistemi
sadece anne sütünü sindirebilecek özelliktedir. Mide hacmi doğumda 30-90cm3
iken, iki yaşında 500cm3 e ulaşır. Böbrekler zararlı maddeleri
atacak özelliğe sahip olup mesane kontrolü ise 12-30 aylara dek sürebilir.
Kemikler sertleşmemiştir. Bu bakımdan kırılma riski az fakat biçim bozukluğu
riski fazladır.
2-6 yaşlarda
bedensel gelişim 0-2 yaşlara oranla azalma eğilimi gösterir. Ağırlık 6. yaşın
sonlarında doğum ağırlığının 7 katıdır. Boy ise 4 yaşına gelindiğinde doğumdaki
boyun 2 katı olmuştur. Boy uzama hızı ilköğretim birinci kademede yavaşlar, ergenlik
ile birlikte tekrar hız kazanır. Sinir sistemi bu yaşlarda gelişimini büyük
ölçüde tamamlar. 5 yaşındaki bir çocuğun beyin ağırlığı yetişkin seviyesinin %
90’ına ulaşır. Kalp 6 yaşına kadar çok hızlı büyür. Kalp atım hızı giderek
azalır. İlköğretim ilk yıllarında yetişkin seviyesine yakın hale gelir. Solunum
sistemi ve ciğerlerin kapasite gelişimi bu dönemlerde yavaşlar, ergenlikteki
gelişim ise sıçrama niteliğindedir. Sindirim sistemi ise yetişkin birey
durumuna gelmiştir.
Bedensel
etkinliklerin uzun süreli ve yorucu olmaması bu dönem çocukları için önemli bir
konudur. Okulöncesi dönem olarak da nitelendirilen bu dönemdeki hareket eğitimi
etkinlikleri daha çok büyük kas gruplarına yönelik olmalıdır. Hareketlerdeki
kabalık ve abartı her geçen yıl kaybolacak ve hareketlerdeki vücut kontrolü
artarken, beceri düzeyi de gelişme gösterecektir. Bu yaş döneminde, temel
hareketler olarak tanımlanan “yer değiştirme, nesne kontrolü ve dengeleme hare-ketlerinin
“başlangıç, ilk evre ve olgunluk evrelerinin” gerektirdiği ölçüde
gerçekleştirilmesine yönelik kuralsız, eğlenceli ve kısa süreli etkinlikler
planlanmalı ve uygulatılmalıdır. Etkinliklerde zaman, mesafe ve beceri
ölçütleri kullanılmamalıdır.
Etkinliklerdeki
hareketler bu dönemde yaratılan eğitim ortamının gereği olarak yapılır, yapılması
gerektiği için değil. Örneğin tırmanma hareketi tırmanılacak bir yer varsa ve
ilgi çekici ise gerçekleştirilir. Bu bağlamda oluşturulan nesnel koşullardan
birisi olan araç ve gereçler büyüme ile ilgili gelişim göz önüne alınarak
tasarlanmalı ve kullanılmalıdır.
Kaynak: İsmail Topkaya, Okulöncesi Eğitiminde Hareket Etkinlikleri, Paradigma Akademi Yay. 2014.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.