5 Mayıs 2016 Perşembe

Bedensel Gelişim ve Hareket Eğitimi

Fiziksel gelişimin motor gelişim ile birlikte diğer bir ayağını oluşturan bedensel gelişim diğer gelişim alanlarının kendi üzerinde inşasını sağlayan en temel gelişim alanıdır. Bedensel gelişim boy, ağırlık ve hacimde artışın yanı sıra vücut sistemlerinin ve organlarının kendilerinden beklenen fonksiyonları yerine getirebilecek uygun duruma gelmeleridir.
Çocuklarda bedensel gelişim ile hareket eğitimi ilişkisi, bedensel gelişimin elverdiği ölçüde ve düzeyde hareket etme ihtiyacı ve gereği ile ilgili olması gereken bir ilişkidir. Yani hareket ile bedensel gelişimi sağlama amacından çok bedensel gelişimin gerektirdiği ve elverdiği hareketi yapma amacı daha önemlidir.
Bedensel gelişimin en hızlı olduğu dönem doğumdan sonraki ilk iki yıldır. Bebekler iki yaşında doğumdaki boylarının 2/3’si kadar daha uzarlar. İlk bir yılda doğum ağırlıklarının üç katına, 2, 5 yaşlarında ise dört katına ulaşırlar (Başaran 1988: 48). Yeni doğan bebeklerde başın vücuda oranı yetişkinlere göre daha büyüktür. Baş yetişkinlikteki ölçüsüne ulaşmak için sadece iki kat büyürken, doğuştaki kol ve bacakların uzunluğu yetişkin seviyesine ulaşmak için tam altı kat büyür. Bu nedenle bebeklerde kol, bacak ve gövde başa oranla daha hızlı büyür. Bebeklerde vücut ağırlıklarının 1/5’i kas iken, yetişkinlerde bu oran 2/5’dir. Doğumun ilk yılında baş ve boyun kasları ayak kaslarından önce, karın ve omuz bölgesi kasları ise el ve kol kaslarından önce gelişir. Bu durum okulöncesi süreçte büyük kas grubu hareketlerinin küçük kas grubu hareketlerine göre neden daha iyi olduğunu açıklamaktadır.
Bebeklerdeki sinir sistemi de merkezden uçlara doğru ve içerden dışarıya doğru bir gelişim gösterir. Baştaki sinirler ayaklardakine göre daha önce gelişir. Sinirsel gelişimin bu yönü de çocukluk dönemlerindeki tepki sürat ve hareket yavaşlığını açıklamaktadır.
Dolaşım sistemi ile ilgili büyümeye bakıldığında, bebeklerin kan basınçlarının düşük olduğu, altı hafta sonra artmaya başladığı, kalbin ise vücuda oranla daha büyük olduğu görülür. Kalp atışı yetişkinlerin iki katı, doğumdan sonra solunum sayısı ise dakikada 40 civarındadır.
Sindirim sistemi sadece anne sütünü sindirebilecek özelliktedir. Mide hacmi doğumda 30-90cm3 iken, iki yaşında 500cm3 e ulaşır. Böbrekler zararlı maddeleri atacak özelliğe sahip olup mesane kontrolü ise 12-30 aylara dek sürebilir. Kemikler sertleşmemiştir. Bu bakımdan kırılma riski az fakat biçim bozukluğu riski fazladır.
2-6 yaşlarda bedensel gelişim 0-2 yaşlara oranla azalma eğilimi gösterir. Ağırlık 6. yaşın sonlarında doğum ağırlığının 7 katıdır. Boy ise 4 yaşına gelindiğinde doğumdaki boyun 2 katı olmuştur. Boy uzama hızı ilköğretim birinci kademede yavaşlar, ergenlik ile birlikte tekrar hız kazanır. Sinir sistemi bu yaşlarda gelişimini büyük ölçüde tamamlar. 5 yaşındaki bir çocuğun beyin ağırlığı yetişkin seviyesinin % 90’ına ulaşır. Kalp 6 yaşına kadar çok hızlı büyür. Kalp atım hızı giderek azalır. İlköğretim ilk yıllarında yetişkin seviyesine yakın hale gelir. Solunum sistemi ve ciğerlerin kapasite gelişimi bu dönemlerde yavaşlar, ergenlikteki gelişim ise sıçrama niteliğindedir. Sindirim sistemi ise yetişkin birey durumuna gelmiştir.
Bedensel etkinliklerin uzun süreli ve yorucu olmaması bu dönem çocukları için önemli bir konudur. Okulöncesi dönem olarak da nitelendirilen bu dönemdeki hareket eğitimi etkinlikleri daha çok büyük kas gruplarına yönelik olmalıdır. Hareketlerdeki kabalık ve abartı her geçen yıl kaybolacak ve hareketlerdeki vücut kontrolü artarken, beceri düzeyi de gelişme gösterecektir. Bu yaş döneminde, temel hareketler olarak tanımlanan “yer değiştirme, nesne kontrolü ve dengeleme hare-ketlerinin “başlangıç, ilk evre ve olgunluk evrelerinin” gerektirdiği ölçüde gerçekleştirilmesine yönelik kuralsız, eğlenceli ve kısa süreli etkinlikler planlanmalı ve uygulatılmalıdır. Etkinliklerde zaman, mesafe ve beceri ölçütleri kullanılmamalıdır.

Etkinliklerdeki hareketler bu dönemde yaratılan eğitim ortamının gereği olarak yapılır, yapılması gerektiği için değil. Örneğin tırmanma hareketi tırmanılacak bir yer varsa ve ilgi çekici ise gerçekleştirilir. Bu bağlamda oluşturulan nesnel koşullardan birisi olan araç ve gereçler büyüme ile ilgili gelişim göz önüne alınarak tasarlanmalı ve kullanılmalıdır.

Kaynak: İsmail Topkaya, Okulöncesi Eğitiminde Hareket Etkinlikleri, Paradigma Akademi Yay. 2014.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.